Yer: Konya

Yıl: 2021-2023

İşveren: Konya Büyükşehir Belediyesi

Kategori: Bina, Müze, Sergi, Kültür, Tarihi Miras, Restorasyon

Proje Alanı: 1.027 m²

Proje Ofisi: SCRA + Yalın Mimarlık

Ekip: Seden Cinasal, Ramazan Avcı, Ömer Selçuk Baz (Yalın Mimarlık), Ece Özdür (Yalın Mimarlık), Atakan Koca (Yalın Mimarlık), Cansu Usta Bolat, Merve Özduman, Aliye Temizci, Esra Adak, Nil Özkır, Ece Kavafoğlu, Aydan Ataç, Özge Süvari, Neda Haşemi, Burçin Kantaş

Danışmanlar: Okan Bal (Yalın Mimarlık)

İş Ortakları: Edcraft Studio-Deniz Yıldırım-Erbil Algan, Tarkan Coşan Endüstriyel Tasarım, Arke Mühendislik, Karacan Mühendislik, Promete Mühendislik, Birim Altyapı, Mego Yangın-Akustik

1935 yılında Konya Alaadin Tepesi’nin hemen bitişiğinde Mevlana caddesine cepheli yapılmış olan Tekel; ofis ve depo yapısı 2000’li yılların başında işlevini kaybetti. Bir süredir atıl olarak bekleyen yapı, Anıtlar kurulunun Kültür varlığı olarak tescillemesi ile birlikte yeniden işlevlendirme fikri ile gündeme geldi.

 

Yapı için; son derece karakteristik bir erken dönem, modern Türkiye Cumhuriyeti mimarlığının ufak ölçekli bir temsilcisi denilebilir. Yüksek zemin katı ve atipik 1. kat ofis yerleşimleri, simetrik, kısmen eğrisel ön cephesi ile sempatik, ilgi çekici bir dönem yapısı ile karşı karşıyayız.

 

Yeniden işlevlendirme fikri için öne atılan fonksiyon esnek bir sanat, sergi galeri mekanı. Yoğun şehir hayatının içinde yer alan yapı, işlevi ve dönem karakteri gereği biraz dışarıya kapalı görünüyor. Bu çerçevede yapının yeniden işlevlendirmesi ve restorasyonu için, zamanın ve dönemin izlerini ortaya çıkaracak bir çeşit yeniden kurulan bir 'kusurluluk' fikri üzerine gidiyoruz. Yapının tuğla katmanlarını, boya katlarını ve izlerini, çeşitli dönemlere ait tesisat elemanlarını tekrar ve aynı anda ortaya çıkarmak yönünde bir tavır bu. Bu katmanların bir arada görünürlüğünün üreteceği tuhaf, kusurlu, kendine göre biricik estetik tavrı irdelemeye ayırıyoruz zamanımızı.

 

Proje aşamasından itibaren kısmen sahada yerinde çözümlenebilecek, geliştirilebilecek bir yapma, gösterme, kurma biçimini hedefliyoruz. Mozaik zeminleri, eksilen duvarları, tamir edilen ve üzerine kapatılan boyaların izlerini zamanda sürüyoruz. Bu izleri toplayıp tekrar üst üste biriktiriyor ve kendimize özgü yeni bir durum kurguluyoruz.

 

Tüm bu var olan izler kadar yapının dönüşümü ile birlikte üzerine eklenecek yeni izler çok önemliler. Bu yeni izlerin olabildiğince görünür olmasına özen gösteriyoruz. Tesisat hatları, mekanik elektrik altyapılar, raf sistemleri ve benzeri durumların organizasyonunu tasarım ve üretim sürecinin merkezine yerleştiriyoruz.

 

Belirli açılardan atipik gibi görünen Depo No4 yeniden işlevlendirilmesi ile birlikte; Konya Kent hayatının tam ortasında kendi zamanını, geçmişte olan bitenleri ve gelecekte bünyesinde olacakları organize edebilecek, esnek, çeşitliliğe ve üretim enerjisine açık, güçlü bir mekan kurmayı amaçlıyoruz.